Konu: ŞEHR-İ HÜZÜN maNga Salı Ağus. 04, 2009 12:11 pm
ŞEHR-İ HÜZÜN maNga Sony Müzik Ülkemizin sosyal hava durumu geçmişten bu yana üçüncü dünya ülkelerinden gelen muhafazakar bulutlarla kapalı olduğundan sanatı algılayış biçimimiz her daim biraz sakat olmuştur. Bunun birçok göstergesi var ama en barizlerinden biri filmlerden romanlara kadar gençlere yönelik yapılan her esere karşı duyulan önyargıdır.
O yüzden vurgulama gereği duyuyorum; maNga’nın ilk albümü klip şarkılarının dışında da klasikler barındıran müzikal gücünün yanı sıra şarkı sözlerinden kapağına, imajından kliplerine kadar hedef kitlesini tavizsiz ve net bir şekilde “gençler” olarak gösteren bir eser olmasıyla rock tarihimizde gerçek bir dönüm noktasıydı. Türk rock müziğinin “gençleşme korkusu”nu yenmeleri, 20’li yaşlarda orta yaş bunalımı yaşayan triplerine dur demeleri bile tek başına büyük bir başarıydı. Fakat bu duruşları kritikler bazında çok önemsenmemelerine ve “nerede okutursan okut, değiştiremeyeceğin eşekler” güruhu tarafından da günah keçisi bellenmelerine sebep oldu. Peki şimdi ne yapacaklardı? Ya Linkin Park’ın ikinci albümünde yaptığı gibi tutan formülü bozmayacaklardı, ya da yine LP’nin üçüncü albümünde yaptığı gibi zorlama U2 havaları katarak yetişkin pozları vereceklerdi. Açıkçası maNga’nın yeni fotoğraflarını, SPA’nın görünmediği albüm kapağını görünce ve albüm öncesi bir röportajlarındaki “olgunlaştık” havalarını okuyunca eleştirel kaygılarla “entel”leşip samimiyetini kaybeden bir gruba dönüşmüş olmalarından endişelenmiştim. Bu endişem boşunaymış çünkü maNga “Şehr-i Hüzün”de doğru yolu seçmiş; ne eskiyi tekrar etmiş, ne de kasmış kendini. Özünü kaybetmeden büyümüş, çocuksuluğunu yitirmeden ustalaşmış. Her elemanın kendi görev sahasında geliştiği daha ilk andan fark ediliyor, bunlardan en belirgini Ferman’ın tekerlemeli vokaller dışında şarkı söylerken de ses rengini ve duygusunu geçiren bir performans ortaya koyması. Müthiş bir denge var albümün genelinde ve şarkıların kendinde. Tam “bu şarkının nakaratı biraz Gripin mi olmuş ne”, “Aha Muse gibi değil mi” ya da “İstanbul Kanatlarımın Altında ne alaka” derken, Efe patentli bir scretch taraması giriyor, o olmadı Ferman’ın kendine has rap stili baş gösteriyor, bir anda şarkı o kendine has maNga tadını yakalıyor. Albümdeki sound ayrı bir takdiri hak ediyor, Haluk Kurosman, Yağmur Sarıgül ve Ted Jensen’in ortaya koyduğu çok kanallı ses kuşağı hiç kuşkusuz ülkemizden çıkan en evrensel iş. 5 intro, 11 şarkının olduğu albümde bir sürü “doğuştan hit”, bir sürü klasik adayı, iki müthiş ortaklık, bir sürü de “azılacak” şarkı var, adeta bir popüler müzik destanı gibi. “Şehr-i Hüzün” genç olduğu kadar olgun, fantastik olduğu kadar ayakları yere basan bir albüm. İlk albüm gibi klasikleşeceğini görmek hiç zor değil. Not: Digipack versiyonunda yer alan, Ferman’ın hazırladığı maNga belgeseline dikkat! Grubun hayranıysanız mutlaka izlemelisiniz ama maNga’yla alakanız yoksa bile Türkiye’de bir grubun zirveye nasıl yükseldiğini görmeniz için büyük bir şans. Ayrıca DVD’nin ekstralarında yeni albümün hazırlanışıyla ilgili de birçok kısa film mevcut.
Konu: ŞEHR-İ HÜZÜN maNga 
