Sana ne zaman tutulduğumu anımsamıyorum, üzerinden çok zaman geçti. Ama eminim, ilk tanıştığımız günlere denk geliyordur.
Çünkü sen zaman içinde sevileceklerden değilsin, hani uzun uzadıya düşünülüp, ölçülüp, tartılacaklardan... Zaten böylesine aşk da denmez. Aşk dediğin ilk görüşte gelir, yerleşir insanın yüreğine...
O gün bugündür hiç eksilmedi, hiç eskimedi yüreğimdeki yerin. Sana her seferinde ilk günün heyecanıyla dokundum, hep aynı tadı aldım, aşk için söylenenleri yalanlarcasına...
Neydi beni sana bağlayan? Seninle geçen dakikaların verdiği hoşlanma mı? Ah evet... İnsana “Hiç bitmese” dedirten o dakikalar...
Yoksa sende insanı kendine tutsak eden bir şeyler mi var? Sigara gibi, alkol gibi...
Zaman zaman vazgeçmeye çalıştım senden. İnsan tutkularından kurtulmak ister nedense, suçlu duyumsar kendini, korkar..
. Benimki de öyle bir şey işte... Ama hep kısa sürdü ayrılıklarımız. Ayrılık sonrası buluşmalarımızsa daha da coşkuluydu özlemin etkisiyle...
Düşündüm de, seninle hiç kötü anım yok... Oysa uzun birlikteliklerde kaçınılmazdır, insanın ağladığı, kızdığı, üzüldüğü de olur... Ama yok işte...
Yalnız sen son yıllarda çok değiştin. Daha mütevazıydın eskiden, giyiminle kuşamınla... Sen de haklısın, zamana uymak gerek...
Ben senin her halini seviyorum. Hem biliyorum özünde aynısın. “Her halini seviyorum” dedim, seviyorum elbet ama senin o teninin iyice yanık olduğu zamanlar var ya..
. Hani neredeyse siyaha yakın... İşte o haline hiç dayanamıyorum... Hangi saatte, nerede aklıma düşeceğin hiç belli değil.
Uykuda, sokakta... Biliyorsun, olur olmaz saatlerde arayıp buluyorum seni...
İşin garip yanı ne biliyor musun? Senin için yanıp tutuşurken başkalarının da aynı duygular içinde olduğunu biliyorum, hatta sana dokunduklarını da..
. Ve bu beni hiç rahatsız etmiyor. Seni paylaşabiliyorum yani...
Kızamıyorum onlara, biliyorum çünkü, sana karşı koymak olanaksız. Senin de gönlün çok geniş, hepimize yetecek yer var gibi görünüyor...
İşte böyle esmer sevgilim... Seni ömrümün sonuna dek seveceğim. Fakat ayrılmamız gerek, en azından biraz daha az görüşmeliyiz.
Gerçi biraz önce de söylediğim gibi, kaç kez denediysem başarılı olamadım, ama tekrar denemek zorundayım...