Cumhuriyet'in bütün kurumları millet için çalıştıklarını unutmamalı

Cumhuriyet'in bütün kurumları millet için çalıştıklarını unutmamalı

Başbakan Tayyip Erdoğan, belde belediyeleri konusundaki kararıyla yargının zirvesinde krize yol açan Danıştay'ı üstü kapalı bir şekilde eleştirdi. Erdoğan, dün akşam televizyonlardan yayınlanan Ulusa Sesleniş konuşmasında yeni yıla ilişkin temennilerini sıralarken, kurumlar arasındaki uyuma dikkat çekti.

Başbakan, devlet organları arasında zaman zaman yaşanan tartışmaların normal olduğunu ve kimseyi yanıltmamasını istedi. Ancak hemen ardından şu uyarıyı yaptı: "Cumhuriyet'imizin bütün kurumları, milletimize hizmet için var olduklarını unutmadan, birbirinin rakibi ya da alternatifi gibi değil, birbirini tamamlayan bir dayanışma içinde çalışmalıdır. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyet'imiz, çıktığı medeniyet yolculuğunu böyle sürdürecek, ancak bu şekilde milletimiz daha çok refah, daha çok özgürlük hedefine ulaşacaktır." Danıştay, belde belediyeleri için dava açma süresini 22 Mart'tan başlatan Anayasa Mahkemesi'nin kararını yok saymış ve bu süreyi 22 Aralık'a çekmişti. Hukukçuların 'anayasanın ihlali' olarak gördüğü bu karara Erdoğan da "Türkiye'de ikinci bir Anayasa Mahkemesi daha çıktı." tepkisini göstermişti.
Erdoğan, 2008 yılının son Ulusa Sesleniş konuşmasında eğitim, sağlık ve ekonomideki gelişmeleri rakamlarla anlattı. Yeni yılda da Türkiye'nin ilerleme iradesini korumakta kararlı olduklarını bildirdi. Bu çerçevede AB'ye katılım süreci konusundaki talep ve beklentilere cevap vereceklerini söyledi. Bir yandan bölücü terör örgütüyle çok yönlü, çok boyutlu mücadeleye devam ederken, diğer yandan demokratik reformlarla ülkenin birlik ve bütünlüğünü güçlendireceklerini vurguladı. Ekonomik kriz konusunda da değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, 2008'in yüz yılda bir yaşanan malî krizin gelişmiş ekonomiler başta olmak üzere bütün ülkeleri sarstığı bir yıl olarak hatırlanacağını hatırlattı. Krizin etkilerinin 2009 yılında da hissedileceğini belirten Başbakan, daha şimdiden ABD, Japonya, Almanya gibi bazı gelişmiş ülkelerde büyümenin negatif seyir izlemeye başladığının altını çizdi.
Bütün dünyayı sarsan krizin Türkiye'yi az çok etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Ancak hükümetin içerideki bütün olumsuz gelişmelere rağmen süreci büyük bir dikkat ve hassasiyetle yönettiğini söyledi. Başbakan, güven ve istikrar ortamını koruyarak 2008'i kayıp hanesine yazdırmadıklarını dile getirdi. 2009'da da bazı zorluklarla karşılaşacaklarına işaret eden Başbakan, ancak gelecek yılı aldıkları tedbirlerle Türkiye için bir fırsat yılına dönüştüreceklerini tekrarladı. Erdoğan, şöyle konuştu: "Böyle krizlerin negatif etkilerinin yanı sıra bazı önemli ekonomik fırsatlar da getirdiğinin bilincindeyiz. Son günlerde uluslararası enerji ve emtia fiyatlarında meydana gelen düşüşleri ve bunun ülkemize getirdiği avantajları, buna bir örnek olarak görebiliriz. Umudumuz odur ki bu avantajlar 2009 yılı enflasyon hedefini tutturmamızda, bize büyük katkı yapacaktır. Bugün başta gelişmiş ülkeler olmak üzere pek çok ülke, ekonomilerini dalgalanmalardan korumak adına çok ağır tedbirleri yürürlüğe koyuyorlar. O ülkelerin ekonomik açıklarını kapatmak üzere bugün ödedikleri faturayı, yakın gelecekte kendi vatandaşları ödemek durumunda kalacaklar. Ama açık ve net olarak ifade edeyim ki biz milletimizin sırtına bugüne kadar böyle bir yük yüklemedik, inşallah da yüklemeyeceğiz. Bu ülkede yaşayan her insanımızın geleceğe umutlu bakmak için çok sebebi var, bu umut ve özgüven bizi küresel krizin getirdiği sıkıntılardan da çekip çıkaracaktır."