[color:f18a="Red"]Albert Bierstadt (1830-1902) [color:f18a="Red"]Doğum tarihi:[color:f18a="Sienna"]07 Ocak1830, Solingen/ Almanya [color:f18a="Red"]Ölüm tarihi:[color:f18a="Sienna"]18 Şubat 1902 , New York/ Amerika [color:f18a="Sienna"]Önemli Eseri :The Rocky Mountains: Lander's Peak, 1863 Alman kökenli Amerikalı ressam ve fotoğraf sanatçısı. Sanat kariyerine 19. yüzyılın ikinci yarısında başladı. 1853’te eğitim için Düsseldorf’a gitti. Amerikalı ressam Worthington Whittredge ve Carl Wimar ile tanıştı. Sık sık tarih ressamı Emmanuel Leutze’in atelyesine uğradı. Alman ressamları Carl Friedrich Lessing ve Andreas Aachenbach’ın manzara kompozisyonlarına hayran kalan Bierstadt, Düsseldorf ekolünün temsilerinden biri oldu. Resimde Romantizm’in temsilcilerindendir. Sanat kariyerine portre ressamlığı ile başladı. 1856’da, ressam Albert Bierstadt ve Thomas Worthington Whittredge ile birlikte Almanya, İtalya ve İsviçre’ye seyahat etti. New York sanat komitesiyle kurduğu yakın ilişki neticesinde Buffalo Fine Arts Academy’de ilk sergisini açtı. 1859’da açtığı Ten Street Studio Building isimli atölye büyük ilgi gördü. Bu atölyede Edwin Church, William Merrit Chase ve Winslow Homer gibi ressamlarla birlikte çalıştı. Cincinnati, Boston, Montreal ve San Francisco’da değişik zamanlarda sergi açtı. Çoğunlukla hayvanları konu alan resimler yaptı. Ceylan, maymun, tavşan gibi orman hayvanlarını yumuşak bir tarzla tuvaline yansıttı, romantik tarzı ve işlediği konularla halk arasında en çok tanınan ressamlardan biri haline geldi.
Alfred Sisley (1839- 1899) Fransız okuluna bağlı İngiliz ressam Paris'e yerleşmiş bir tüccarın oğluydu. Sisley'in ailesi İngiliz'dir ama o Fransa'da doğdu ve yaşadı. Babası onu 13 yıl Londra'ya göndererek ticaret işlerine ilgi duymasını sağlamaya çalıştı. Ancak Sisley 1862'de Gleyre'nin atelyesine girdi ve orada Claude Monet'den (1840- 1874) çok etkilendi. Orada Bazile Monet Renoir ile tanıştı. Bu sanatçılarla birlikte çalıştı. Artık yaşamını resimleriyle kazanmak zorunda olan Sisley'i Monet Durand Royal ile tanıştırdı. Bir kaç istisnanın dışında Sisley'in yapıtlarının tümü manzara resmidir bunun yanında Paris ve civarının lirik tablolarını yaptı.Sanatçı izlenimcili akımının en katkısız öncüsü sayılır.Üslubu hemen hemen hiç değişmemiştir. Sanatı yaşadığı yerlere göre çeşitli dönemlere ayrılır. Fransa-Prusya savaşının 1871'de son bulmasıyla onu mali yönden destekleyen babasının işleri bozuldu Sisley bütün zamanını resme ayırdı ama çabucak yoksulluğun içine düştü. İzlenimci resmin gelişimindeki ve evrimindeki anahtar rolü ancak ölümünden sonra anlaşıldı. George Petit bir Sisley Retrospektifi düzenledi; ancak Tavernier'in coşkulu makalelerine rağmen sergi tam bir başarısızlıkla sonuçlandı. Bununla birlikte 1899'da atölyesini sattıktan sonra sanatçının tablolarını fiyatı yükselmeye başladı ve ertesi yıl Camondo Su Baskını'nı alarak Louvre'a Hibe etti.Bir başka izlenimci çağdaşı Auguste Renoir (1841-1919) Sisley'i jüpon'a (kadın iç eteği) karşı koyamayan tadına doyulmaz bir insan olarak tanımladı.