Yenibiris.com Genel Müdürü Deniz Ceylan Kılıçlıoğlu, piyasada şartların giderek ağırlaştığına ve ekmeğin aslanın kuyruğunun ucunda olduğunu söyledi. İş piyasasına yeni girecek olanlara bir an evvel ve olabilecek en erken şekilde işe başlama çağrısı yapan Kılıçoğlu, staj yaparken de paraya değil kazandıkları deneyime odaklanmalarını istedi. Kılıçlıoğlu ile istihdam piyasasını, en çok hangi sektörlere alım yapıldığını, önümüzdeki dönemin şanslı sektörlerini ve yeni işe başlayacak olanlara tavsiyelerini konuştuk. -En çok hangi sektörlere iş başvurusu geliyor? Bankacılık ve finans her zaman geçerli ama 2002’den sonra eski ilgi biraz azalmıştı. Sonra büyüme dönemi ve yeni şube açılışları ile tekrar gençlerin ilgisini çekmeye başladı. Kriz döneminde de baktığınızda yine ilgi devam ediyor. Her zaman ilgi çeken bir sektör de sağlık. Sektör büyümeye devam ediyor ve çok tercih ediliyor. Ayrıca son yıllarda bilişim sektörüne olan ilgi de giderek artıyor. - İlginin azaldığı sektörler var mı? Üretim sektörüne ilgi çok azaldı. Son 5-6 senedir böyle bir trend vardı ama yatırımlar ve üretim sektöründeki yeniliklerin takibi ile beraber o ilgi biraz daha canlanıyor gibi…
EN ÇOK OTOMOTİV ETKİLENDİ - Yaşanan kriz döneminde ilanı en çok azalan sektörler ne oldu? Otomotiv en başta geliyor. İnşaat ve taahhüt şirketleri de çok etkilendi. Perakende yine etkilendi ama perakende derken talep çok çok yüksekti. Özellikle alışveriş merkezlerinin art arda açılıyor olması ve mağazacılığın giderek yayılıyor çok büyük bir talep yaratmıştı. Krizde o büyük talep daraldı ama hâla talep var. Krizin en kötü dönemlerinde, en hızlı düşüşü yaşadığımız dönemde bile perakende ilanlarımız vardı. - Etkilenmeyenler neler? İlaç çok fazla etkilenmiyor. Zaten genel olarak en az etkilenen sektör her zaman ilaç oluyor, yine öyle oldu. Çünkü ilacın belirli bir yapısı var ve onu beslemek zorundalar, yeni insanlar almak ve yetiştirmek zorundalar… - Peki mevcut duruma gelirsek, şu anda en çok hangi sektörün ilanı var? Aslında açık ara öne çıkan bir sektör yok. En çok ilan yolladığımız sektörler arasında inşaat var, sağlık var, peraken ve finans var ama bunların yüzdeleri hep yüzde 5’in altında. O yüzden ’tamam bu sektör işe alım yapıyor’ diyemiyorum. SATIŞÇILAR HER ZAMAN REVAÇTA - İş alanı olarak hangisi önde? Satış pozisyonu kriz olsun olmasın her daim en çok eleman alımı yapılan iş alanı. Çünkü doğal olarak hepimiz ürünlerimizi satmaya ihtiyaç duyuyoruz. Aslında biz bu alanı satış ve pazarlama diye tanımlıyoruz ama orada pazarlamadan kastedilen daha çok satışa zemin hazırlayacak bir pazarlama… Türkiye’de böyle bir yanlış anlaşılma hala kırılmış değil. Pazarlama uzmanı dediğimizde insanların aklına satışçı geliyor, nihai satışı yapan kişi geliyor. Satış pazarlamadan sonra öne çıkan alanlar yönetici sekreterliği, sekreterlik ve ofis yönetimi pozisyonu çok dikkatimizi çekiyor. Yine mali ve idari işler de her daim geçerli. Bunlar kriz olsa da olmasa da her zaman açık iş alanları. YAZILIMCILARA BÜYÜK FIRSAT VAR - Size göre hangi sektörler öne çıkacak? Geniş kitleler ne yazık ki bilişimdeki fırsatın hâla farkında değil. Halbuki bilişim sektörü krizden çok az etkilendi, en zor zamanlarda bile çok iyi maaşlarla adam almaya devam ettiler. Özellikle yazılımcı ve network uzmanı gibi pozisyonlar çok önemli. Türkiye’de ciddi bir yazılımcı açığı var. Sadece Türkiye için değil yazılım ihracatı açısından da çok önemli bir pazarımız var ama bilişim sektörü ne yazık ki Türkiye’de hak ettiği yerde ve büyüklükte değil. Sektör örgütleri bu konuda çok çaba gösteriyorlar, güzel gelişmeler de var ama bu kadar çabanın sonucunda hâla istenilen noktadan çok uzağız. Şu anda harıl harıl yazılımcı yetiştiriyor olsak ancak talebi karşılayabiliriz. - En kolay onlar mı iş buluyorlar Evet ama orda da deneyimli olmak çok önemli. Gidip de ’bir sertifika programını bitirdim ben artık oldum’ demekle yazılımcı olunmuyor. Aslında bu her sektör için böyle. İşverenler gerçekten deneyimli adamlar arıyorlar, işin başına geçecek arabanın direksiyonuna geçecek şoförler arıyorlar. Bunda da haklılar çünkü rekabet çok yoğun ve kimsenin ’adam yetiştireyim, harcama yapayım, yetişmiş iş gücümü ben kendim sağlayayım’ deme lüksü olmuyor. PARAYA BAKMAYIN, BİR AN ÖNCE ÇALIŞMAYA BAKIN - Tecrübesiz elemanla deneyimli elemana olan talebin makası giderek açılıyor mu? Evet giderek açılıyor. Çünkü dediğim gibi, yani rekabetten dolayı, maliyet zaten çok yüksek… Biz bu anlamda yeni mezunlara ve gençlere sürekli olarak ’deneyim kazanın’ diyoruz. Yani lisede başlayın, ortaokulda başlayın, üniversitede bile çok geç kalırsınız. Üniversite ders programınız el veriyorsa birinci sınıfta başlayın, bir yerlerden iş hayatının içine girin… Eş dost tanıdık yanında mı başlarsınız bir sivil toplum örgütünde gönüllü mü başlarsınız öğrenci kulübünde mi başlarsınız bilmiyorum ama bir yerlerden iş hayatına adım atın. Geçen gün İstanbul Teknik Üniversitesi’nde sunum yapıyorum, çocuklar şunu söylediler: “Ama şirketler de deneyimli eleman istiyor, biz iş bulamıyoruz…” Sonra dediler ki, ’işe alanlar da bizi stajyer olarak çalıştırıyorlar, sonra para vermiyorlar…”
Ben de dedim ki, “e bir de para mı istiyorsunuz?” Size deneyim veriyorlar, geleceğinize yatırım yapıyorsunuz. Keşke verseler, evet haklısınız emeğinizin karşılığını almak sizin en doğal hakkınız ama emeğinizin karşılığını para olarak değil deneyim olarak aldığınızı düşünün. Çünkü kimse kimseye bir karşılığı olmadan bir şey öğretmiyor.
Size bir masa veriliyor, sandalye veriliyor, öğle yemeği veriliyor, yol parası veriliyor. Bunları değer olarak düşünün. Şartlar giderek ağırlaşıyor, artık ekmek aslanın ağzında değil midesinde dahi değil. Kuyruğunun ucunda… O kadar rekabet var ki; bu rekabette de çıkıp ya ben her şeye razıyım ben iş öğrenmek istiyorum diyen ya da ben bu işi biliyorum çekilin bir göstereyim diyen insan kazanıyor.