Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hoşgeldiniz, Misafir
Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01, 1970
Toplam Mesajınız: 17
 

AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

Üniversitede okurken kariyer

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
KaranLık
Co-Admin
Co-Admin
KaranLık
Cinsiyet: Kadın
---www.acemi.yiz.biz---
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 12/02/09
Mesaj Sayısı : 5386
Nereden : DüşLerin İçinden
Lakap : (Küb)
Üniversitede okurken kariyer Vide
http://www.acemi.yiz.biz
MesajKonu: Üniversitede okurken kariyer Üniversitede okurken kariyer EmptySalı Tem. 14, 2009 12:36 pm

Üniversitede okurken kariyer
Öncelikle üniversite eğitiminin niteliği üzerinde durmak istiyorum. (Sanırım üç lisans iki yüksek lisans mezunu ve halihazırda doktora tezini yazan "profesyonel bir öğrenci" olarak bu konuda bazı şeyler söyleyebilirim !…) Bana göre üniversite eğitiminin başlıca iki amacı öğrencilere eğitim verilen alanda temel bilgileri vermek ve o alanda öğrencileri iş yaşamına hazırlamaktır. Günümüzde bunlardan sadece ilkine ağırlık verilmekte ( o da üniversite öğretim elemanlarının yetkinliklerine bağlı olarak… ) ikincisi ise neredeyse unutulmuş görünmektedir. Gerçi temel bilgilerin alınması son derece önemlidir çünkü çalışma yaşamında edineceğimiz yeni bilgi birikimini bu temel üzerine inşa edeceğiz bu temel ne kadar sağlam olursa üzerine inşa edilen kariyer binası da o kadar sağlam olur..

Bu noktada aslında istemediği bir alanda sırf "bir üniversiteden mezun olmak" adına eğitim gören öğrencilere bir çift sözüm olacak… Önce iyisinden başlayayım : Üniversite sadece temel bilgileri vermekle kalmaz yeni bir bakış açısı kazandırır. Lise eğitimine kadar (meslek liseleri dışında) standart bilgilerle donatılan öğrenciler üniversiteye başlamakla birlikte o güne kadar öğrendiklerinin sadece bir temel olduğunu bunların dışında çok farklı uzmanlık alanlarının varlığını ve bu alanlarda öğrenilecek çok şeyin olduğunu algılamaya başlar. Bu çok olumlu bir gelişmedir ve bilgiye bakış açısında önemli bir değişikliği simgeler… Dolayısı ile üniversite mezunu olmakla bireylerin olaylara bakış açılarında önemli gelişmeler sağlanır. Gelelim kötü habere : Eğer üniversiteden mezun olduktan sonra eğitim gördüğünüz alanda çalışmayı düşünmüyor iseniz gerçekten zamanınıza yazık çünkü burada öğrendiğiniz temel bilgileri çalışma yaşamında kullanamayacaksınız demektir…

Diğer bir konu genellikle üniversitede son sınıflara yaklaşırken öğrencilerin ilk yıllardakinin aksine) öğrenim gördükleri alanda artık oldukça bilgili oldukları izlenimine kapılmalarıdır. Oysa bilginin sonu yoktur nasıl ki üniversiteye yeni başlayan bir öğrenci lisede öğrendiklerinin çok temel bilgiler olduğunu algılıyorsa son sınıfa geldiklerinde de kendilerine verilen bilgilerin o alandaki temel bilgiler olduğunu algılamalıdır. Bu noktada Yale Üniversitesi'nin 2000 yılı mezuniyet töreninde Oracle bilgisayar şirketinin kurucusu ve genel müdürü Larry Ellison'un şaşırtıcı hatta şok edici konuşmasını aynen aktarmak istiyorum (1) :

"Yale Üniversitesi mezunları daha önce böyle bir giriş görmediğiniz için özür dilerim ama benim için bir şey yapmanızı istiyorum. Lütfen etrafınıza iyi bir bakın. Solunuzdaki sınıf arkadaşınıza bir bakın. Sonra sağınızdaki sınıf arkadaşınıza bir bakın. Ve şimdi şunu aklınıza koyun:

Bundan beş yıl sonra on yıl sonra hatta otuz yıl sonra solunuzdaki kişi hiçbir şeyi başaramamış olacak. Sağınızdaki kişi de aslında hiçbir şey başaramamış olacak. Ve siz ortadaki? Ne bekliyorsunuz? Siz de başaramayacaksınız. Başaramayacaksınız. Aslında bugün şöyle bir etrafıma baktığımda parlak gelecek için yüzlerce umut ışığı göremiyorum. Yüzlerce değişik endüstride liderliği ele alacak kişiler de göremiyorum. Görebildiğim tek şey geleceği başarısızlıktan başka bir şey olmayacak yüzlerce insan. O kadar.

Sinirlendiniz. Bu anlaşılabilir bir şey. Ben Lawrence Larry Ellison üniversite terk kim oluyorum ve bu yetkiyi nerden alıyorum ki ülkenin en prestijli yükseköğrenim kurumunun bu yılki mezunlarına böyle şeyler söyleyebiliyorum? Bu yetkiyi nereden aldığımı söyleyeyim: Çünkü ben Lawrence Larry Ellison üniversite terk ve dünyanın en zengin ikinci adamıyım. Siz değilsiniz. Çünkü Bill Gates o da üniversite terk ve dünyanın -şimdilik- en zengin adamı. Siz değilsiniz. Çünkü Paul Allen o da üniversite terk ve dünyanın en zengin üçüncü adamı. Siz değilsiniz. Başka örnekler de var. Mesela Michael Dell o listede 9 numara ve yukarı doğru hızla tırmanıyor o da üniversite terk. Ve siz o listede hâlâ yoksunuz.

Hımmm... Şimdi çok kızdınız. Bu da anlaşılabilir. O halde biraz da egolarınızı okşamama izin verin. Pek çoğunuz burada dört ya da beş yıl eğitim gördünüz. Önünüzdeki yıllar için epey iyi bir eğitim aldınız bilmeniz gereken pek çok şeyi öğrendiniz. Iyi çalışma alışkanlıkları edindiniz. Burada size o önünüzdeki yıllar boyunca yardımcı olacak bir sürü insan tanıdınız onlarla bağlantı kurdunuz. Ve hayat boyunca yanınızdan ayrılmayacak bir kelimeyle güçlü bir ilişkiniz oldu burada: Terapi. Bunlarin hepsi güzel şeyler. Ama gerçekte o kurduğunuz arkadaşlık bağlantılarına fena halde ihtiyacınız olacak. O çalışma alışkanlığına ve 'terapi'ye de ihtiyaç duyacaksınız hayat boyu. Ihtiyacınız olacak çünkü üniversiteyi terk etmediniz. Dolayısıyla asla dünyanın en zengin insanları arasına katılamayacaksınız.

Elbette belki de listeye 10 ya da 11. sıradan Microsoft yöneticisi Steve Ballmer gibi girebilirsiniz. Ama herhalde onun kimin için çalıştığını söylememe gerek yok değil mi? Sadece kayda geçsin diye söylüyorum o da zaten master sınıfından terk.(2) Biraz geç kalmış anlayacağınız. Son olarak herhalde bazılarınız ya da umarım bu konuşmadan sonra çoğunuz kendi kendinize soruyorsunuz: "Yapabileceğim bir şey var mı? Bir umudum varmı?'" Maalesef hayır. Çok geç kaldınız. Içinize çok şey dolduruldu siz onlara bakıp çok şey bildiğinizi sanıyorsunuz. Artık 19 yaşında değilsiniz. Eveeet simdi gerçekten çok kızdınız. Bu anlaşılabilir bir şey. Belki de şu an size bir umut ışığı vermenin bir çıkış yolu göstermenin tam zamanıdır.

Hayır 2000 mezunları size değil. Siz kaybettiniz. Sizi yılda 200 bin dolarlık komik (3) maaş çeklerinizle baş başa bırakıyorum. Üstelik o maaş çekinin üstünde sizden birkaç yıl önce okulu terk etmiş birinin imzası olacağını söyleyerek. Öğütlerim size değil daha alt sınıfta okuyanlara. Size söylüyorum: Hemen ayrılın. Daha güçlü söyleyemem: Ayrılın. Hemen toplayın eşyalarınızı ve fikirlerinizi ve bir daha geri dönmeyin. Terk edin. Her şeye yeniden başlayın. Size söyleyebileceğim tek şey o başınızdakı kepler ve kıyafetin sizi aynen şu güvenlik görevlilerinin beni kürsüden aşağı çektiği gibi aşağı çektiği..."

Evet sanırım bu konuşma mail yoluyla size de ulaşmıştır. O yüzden bir çok kişinin kafasını karıştırabilecek bu konuşmanın tüm metnini ( henüz okumamış olanlar için) yazıma aldım ve üniversite eğitiminin niteliği hakkında bazı düşünceler ileri süren bu yazı üzerinde biraz fikir jimnastiği yapmak istedim: Yaşamda siyah ve beyazın olmadığı grinin tonlarının egemen olduğunu algılayan gözler bu yazıda bir takım "doğrular"ı ve "yanlışlar"ı görebilir. (bu söylediklerim benim yazılarım için de geçerlidir…) Bana göre bu yazıda doğru olanlar nelerdir ?

->Öncelikle bireylerin üniversitede öğrendiklerine bakarak kendilerini çok şey bildikleri yanılgısına kaptırmalarıdır. Bu tür bir bakış açısına sahip olan bireyler için üniversite eğitimi yarardan çok zarar getirir. Ama W.V.Loon'un belirttiği gibi "Eğer bir insan üniversiteden çıktıktan sonra daha öğreneceği çok şeyi olduğunu öğrenebilirse yüksek öğrenim yapmanın bir zararı yoktur." Bu noktada sanırım Larry Ellison'un belirtmek istediği de bu… Üniversiteyi bitirmekle herşeyi bildiğini düşünmek büyük bir yanılgı….
->Diğer yandan iş yaşamında başarılı olmak için sadece üniversitede alınan bilgiler yetersiz. Çünkü üniversitede verilen bilgiler genelde teorik… Bu bilgilerin iş yaşamında uygulanabilir olması gerekmekte… Diğer bir deyişle sadece bu bilgilere sahip olmak yetmemekte bu bilgileri kullanabilme becerisine de sahip olmak büyük önem taşımakta… Bunun için de bireylerin rasyonel düşünce biçimlerinin çok ötesinde duygu ve davranış yapıları ön plana çıkmakta… ( Bu konulara daha detaylı olarak sonraki yazılarımda değineceğim.)
Bu yazıda bana göre yanlış olan husus (ve yazının neredeyse temel dayanağını oluşturan bakış açısı) ise başarı kıstasının parasal zenginlik ölçütüne dayandırılmasıdır. Günümüzde başarı kavramı ; maddi zenginlik ün güç ve sosyal statü gibi kavramlarla karıştırılmakta bu gibi kavramlarda önde gelen insanlar başarılı olarak kabul edilmektedir. Oysa "Gerçek Başarı" ile bu kavramlar arasında çok önemli farklar vardır (4). Bana göre Larry Ellison "başarı" yerine "zengin olma" kavramını kullanmalıydı çünkü gerçek başarı için zengin olmak gerekmez….

Üniversite eğitiminin bir diğer amacının öğrencileri çalışma yaşamına hazırlamak olduğu konusuna gelince : Bildiğim kadarıyla (en azından insan kaynakları konusundaki kitaplarda) A.B.D.'deki üniversiteler ile iş dünyası yakın ilişki içerisinde ve özellikle işletme yönetimi eğitimlerinde "Case Study" (Örnek Olay) çözümlemeleri ile oldukça pratik bilgiler verilmekte… Tüm bunlara karşın Larry Ellison üniversite eğitimini gereksiz bir çok şeyin öğretildiği bir faaliyet olarak nitelendiriyorsa ülkemizdeki üniversiteler için sanırım çok fazla bir yorumda bulunmama gerek kalmayacak…

İşte tam da bu noktada ülkemizde üniversite öğrencilerinin üzerine kendilerini geleceğe hazırlamakta bir çok sorumluluğun düştüğünü belirtmekle yetineyim. Yazımın başlığı "Üniversitede okurken kariyer…" Bu ne anlam ifade ediyor : kariyer yapmak mı ? Kariyer planı yapmak mı ? Çalışma yaşamına hazırlanmak mı ?…. Sanırım sonuncusu... Üniversite öğrencisinin temel işi ( okumak için çalışmak zorunda olanlar hariç…) dersleri ile ilgilenmektir. Burada henüz çalışma yaşamına başlanmadığı için "kariyer yapmaktan" söz edilemez. alışanlar için bile ülkemizde kariyer planlamasının yapılmasının çok zor olduğunu kabul ettiğimize göre üniversite öğrencisi için kariyer planlamasından söz edilemeyeceği de ortadadır. Öyleyse bu başlık ile öğrencilerin çalışma yaşamına hazırlanmalarını vurgulamak istiyorum.


Mehmet Cemil Özden
İnsan Kaynakları Danışmanı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Üniversitede okurken kariyer

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Acemi Forum Eğitim & Öğretim :: Meslekler Rehberi -
Powered by phpBB © Acemi Forum
Copyright © 2007 By [-İDLE-] & adegerli33