Yalan haberlerle halkı korkutmaya çalışıyorlar

Yalan haberlerle halkı korkutmaya çalışıyorlar

Başbakan Tayyip Erdoğan, bazı gazetelerin açtığı 'rejim tartışması'na karşı halkı uyardı. Söz konusu yayın organlarının marjinal olayları bütün Türkiye'ye mal etmeye çalıştığına işaret eden Başbakan, yeni korkutma yollarına başvurulduğunu kaydetti.

Geçmişteki yalan haberleri hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Korkmayın, AK Parti'nin ne olduğunu benim milletim çok iyi bilir. CHP'li vekiller gazetecileri arkalarına aldılar. Yandaş medyasıyla beraber Ankara'daki elektrik trafolarını mescit diye ihbar ettiler. AK Parti ile ilgili iftiralarda bulundular, aslı astarı olmayan onlarca kupürü delil diye gösterdiler, 'Mahalle baskısı' dediler, 'Rejim elden gidiyor' dediler, 'Türkiye, İran, Cezayir olacak' dediler. Türkiye ne İran oldu, ne Cezayir oldu. Türkiye, Türkiye'dir. Bizim model alacağımız bir ülke yok. Türkiye olsa olsa ancak model olur." Erdoğan, Türkiye'nin Balkanlar'dan Kafkaslar'a, Ortadoğu'dan Orta Asya'ya kadar geniş bir coğrafyada bölgesel bir güç durumunda olduğunu belirterek, bu iddialarda bulunanların Türk insanını tanımadığını, AK Parti'nin siyaset felsefesini doğru algılayamadığını vurguladı.
Başbakan Erdoğan, Isparta Hükümet Meydanı'nda halka hitap ederken, 24. mitingini yaptığına dikkat çekti. CHP Genel Başkanı Deniz ****** 5, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin ise üç kez halkın karşısına çıktığını anlattı. Daha sonra sözü ******'ın üslup konusundaki eleştirilerine getirdi. İstanbul Bağcılarda CHP'lilerin tartakladığı çarşaflı kadını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bize üslup dersi vermeye kalkan Sayın ******'ın partisinin üslubunu önceki gün İstanbul'da bir kez daha gördük. Çarşaflı bir hanımefendiye karşı tavırlarını, üsluplarını, yaklaşım tarzlarını, davranış biçimlerini gördük. 'Çarşaf açılımı' derken neyi kastettiklerini gördük. Demokrasi derken neyi kastettiğini gördük. Kadın hakları derken, kadına yönelik şiddet derken neyi kastettiklerini gördük. Bir hanımefendiye nasıl tekme tokat vurduklarını gördük. Hanımefendiye 'AK Partili provokatör' dediler. Ne oldu CHP'nin aday adayı çıktı. Velev ki AK Partili olsun ne değişir? AK Partili olunca bir hanım, ona şiddet meşru mu? AK Partililere karşı her yol mubah mı ama bakın AK Parti onların yaptığını yapmadı, yapmıyor, yapmayacak. Çünkü biz insanların tümünü, ama tümünü, yaradılanı yaradandan ötürü seven bir anlayışla seviyoruz. Çünkü insan, yaradılmışların en şereflisidir, ona el kalkmaz, hele hele kadına asla... Bu bizim medeniyetimizde, kültürümüzde, inancımızda yoktur."
Başbakan Erdoğan, mitinglere geç başlamasının sebebini "Bizim emrimizde devletin uçakları, devletin helikopterleri yok." şeklinde açıklayan Bahçeli'ye de cevap verdi. "Sayın Bahçeli, bundan 6,5 yıl önce sen iktidarda değil miydin?" diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu millet sana 5 yıllığına iktidar görevi vermedi mi? Peki 3,5 yıl sonra niye bırakıp kaçtın? 5 yıl kalsaydın ya. Niye bıraktın? Niye kaçtın? Neden? MHP, DSP, ANAP, dediler ki: 'Biz bu işi götüremiyoruz Allah'a ısmarladık, bye bye' erken seçim. Gittiler mi erken seçime? Gittiler. O zaman hatırlayın daha AK Parti yoktu. Biz 14 Ağustos 2001'de partimizi kurduk ve 16 ay sonra sağ olsun erken seçim kararı aldılar da Türkiye o ezadan, cefadan, o zilletten AK Parti'nin iktidarıyla kurtuldu. Benim milletim niçin bizi yüzde 34,4 ile yani parlamentonun yüzde 65'ini bize verdi, 'Yürü' dedi, 'Arkandayız' dedi ve yürüdük. O zaman Sayın Bahçeli arabanız da vardı, uçağınız da vardı, helikopteriniz de vardı. TOKİ'niz de vardı, devletin her türlü imkanına sahiptiniz. O imkanların ne için kullanıldığını benim milletim biliyor, ama siz bilmiyor muydunuz? O zaman niçin milletle kucaklaşmıyordunuz? Sayın Bahçeli, bankaların içinin nasıl boşaltıldığını, bankaların yükünün bu devlete, bu millete nasıl yüklendiğini benim milletim çok iyi biliyor. Sayın Bahçeli meydanlarda bağırıp çağırıyorsunuz, önce 16 bankanın içi nasıl boşaltıldı, bunlar fona nasıl devredildi ve 40 milyar dolar o zaman benim vatandaşımın cebinden nasıl ödetildi onun hesabını verin."