Şurada olmak istiyorum ucunda durarak uçsuzluğun, çekim ekin olarak kalabilirim dilimdeki cümleden düşene dek, dikişlerimiz alınmadan henüz. aç kalabiliriz sevişirken aldırmayız.
Şuradan damlıyor şşştt.. hayatın telvesi kalıyor, çekin karşılıksız çıkıyor rütuşlu susuş kimse aldırmıyor. herkes müsait doğurmaya yalanı -gibi müsait ebeveyni olmaya acının.. çünkü falında ayrıldığımız çıkmış -gibi yapabilirim.. -gibi sevebilirsin beni biliyorum.. kimse tutmaz ellerimi kalabalığında senin -gibi sıçratsam yüzüme bileğindeki nehri otobüslerden sarkarken aramıza herkes ahşap bir bakış atabilirsin ve ben sana yakın kalabilirim senle uzak, sende yakınlığı yakılacak yarının. yarılacak şimdi üstü başı harp sahaf geçmişlerimiz beni de koy oraya beni de soy orada... beni de... ah şaşırıp kalabilirsin benimle, benden uzak, şartlı tahliye edildiğinde bir 'seni seviyorum' otobüs hep geç gelir -gibi öpsene beni -gibi terk etsene... dizlerimi çok kanattığımı bilirim.. yüzünde belki yeniden olmak isteyebilirim -gibi aldatsana beni ama önce son sözünü bitir.. insanlar son sözleri severler ama bu hiç son olmayacak bil..
Belki boşluğu akraba gibi görüyor içimdeki sürünüş oysa o kadar ilerliyorum -gibi hissediyorum kapatma yüzüme telefonu şimdi ben şurada olmak istiyorum ucunda durarak gülümseyiş/inin neresinde saklanırsan saklan geçmişimin, bulurum seni -gibi yontarak ellerini..