Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hoşgeldiniz, Misafir
Son Ziyaretiniz:
Toplam Mesajınız: 17
 

AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

REDD-- HAYAT GİBİ...

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
KaranLık
Co-Admin
Co-Admin
KaranLık
Cinsiyet: Kadın
---www.acemi.yiz.biz---
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 12/02/09
Mesaj Sayısı : 5386
Nereden : DüşLerin İçinden
Lakap : (Küb)
REDD-- HAYAT GİBİ... Vide
http://www.acemi.yiz.biz
MesajKonu: REDD-- HAYAT GİBİ... REDD-- HAYAT GİBİ... EmptySalı Ağus. 04, 2009 12:06 pm

HAYAT GİBİ...

Redd'in uzun zamandır beklenen yeni albümü ''21'', Sony Müzik etiketiyle geçtiğimiz ay yayınlandı. 4 bölüm, 21 şarkı, 74 dakikalık süresiyle ''21'' önemli bir albüm. Neden mi? Buyurun röportaja...

REDD
REDD

"ALBÜM BİR YAŞAMI ANLATIYOR!"
21 sayısı anlam ifade ediyor?
Doğan: Geçen sene bahar aylarında, daha uzun soluklu bir albüm yapmak ve bu albümün bir şey anlatması konusunda grupça hemfikir olduk. Sonra, ortaya çıkan şarkıların aslında bir yaşamı anlattığını fark ettik. Bizim stüdyonun uzun bir duvarı vardır. O duvarın olduğu cepheyi tamamen boşalttık ve duvara şarkıları yavaş yavaş yazmaya başladık. Albüm tamamlandığında duvarda 21 tane şarkı vardı ve de hakikaten bir yaşamı anlatıyordu. Bir bebeğin dünyaya gelmesi, ergenlik dönemi, o döneme ait sanrılar...
Güneş: Biz duvara şarkıları yapıştırırken hepsine farklı renkler koyduk. Bu renklerin hepsi bizim için farklı birer dönemi simgeliyordu, "21"in hikayesindeki dönemleri. Önce bir doğum ve çocukluk dönemi, sonra ergenlik ve asilik dönemi, sonra aşık olduğu dönem...
İlke: Biz bu konsept fikrini bulup uygulamaya karar verdiğimizde 21 sayısı aklımızda yoktu. Ama 4 bölüm vardı. Yani hikayesi belliydi. Çocukluk, gençlik / başkaldırış dönemi, aşık olduğu dönem, bilgelik dönemi ve geri dönüp kendini eleştirdiği dönem... Bunları duvarda tamamen oluşturduktan sonra sözler yazılmaya başlandı. Sözler yazılırken şarkılarla beraber anlatım olarak nerede eksik varsa onlara başka şekilde ifadeler getirdik.
Doğan: Sözleri ve müziği yaparken bir taraftan da, o duvara sözlerle veya müziklerle ilgili aklımıza gelen her şeyi yazdık. Resimler de koyduk, birtakım şeyler de çizdik. Gerçekten bütün albüm sürecini anlatan bir duvar var şu anda stüdyoda.
GÖRSEL TEMA VE MÜZİKAL BÜTÜNLÜK
Güneş: Kapakta biz olmak istemedik. Sadece illüstrasyonlar var. Bu illüstrasyonlar da sözler ve müzikal dile uygun bir şekilde gidiyor. Tırnak içerisinde söylüyorum, herkesin ölüm algısı başka türlü. Kimi öldüğü zaman yok olacağını düşünüyor kimi de tekrar dünyaya geleceğini. O yüzden albümde net bir son yok. 21 tane kalp atışıyla albüm bitiyor ve olay tekrar başa dönüyor. Yani içindeki küçük umutla beraber belki başka bir ruhta dünyaya geri dönüyor.

İlke: Albümün bir özelliği daha var, albümü tamamen sindirdiğiniz zaman onun farkına varıyorsunuz. İlk şarkıdaki intro bütün şarkıların ana temalarının oluşturduğu bir intro. İlk şarkı boyunca giden melodi 21 şarkıda olan temalardan çıkıyor.

Albümü 2 CD olarak yayınlamayı düşündünüz mü? Tek CD'de 21 şarkı, pek rastlanmayan bir olay.
İlke: Biz hiçbir şekilde albüm tek CD olur veya 2 CD olur diye yola çıkmadık. Ortada 21 şarkı vardı. Hatta kayıt bitene kadar da süresini bilmiyorduk. Masteringler bittikten sonra "acaba 74 dakikayı geçtik mi geçmedik mi?" diye düşündük. Ama biz tek CD olmasını zaten yeğliyorduk çünkü bir hikaye anlatıyorsanız, onu ikiye bölüp parça parça dinletmek çok mantıklı değil. Tamamen tesadüfi olarak albümün süresi 73'59''. Ve CD'lerde maksimum süre 74 dakika!
DAHA FAZLA REDD:
• Albümlerinin prodüksiyonları da kendilerine ait. Bir prodüktör ile çalışmamalarını kısaca; “Biz 11 aydır bu albümle uğraşıyoruz. O 11 ay boyunca o prodüktörün sadece kayıt aşamasını değil, o 11 aylık süreci de yaşaması lazım ki parçaların oluşumunda, her şeyinde katkısı olsun. Bir prodüktörün grupla yatıp grupla kalkması lazım.” şeklinde sebepliyorlar.

• Albümdeki tüm sözler Doğan’a ait. Beste aşamasında ise kolektif bir yaratım sürecine sahipler.

• En uzun sürede yazdıkları, içlerine en fazla sinen albümleri bu olmuş. İlke albüm için; “Konserlerdeki performansımızı en iyi yansıtabildiğimiz kayıt bu oldu.” diyor.

www.reddseyirdefteri.blogspot.com adresli bir blog sayfaları mevcut. Güneş şöyle anlatıyor: “İnsanların hiçbir şekilde geçmişe ilgisi yok. Geçmişten kastettiğim 5 dakika öncesi de aynı zamanda. İnsanlar sürekli yeni şeyler bilmek istiyor. Dinleyici sizin ne yaptığınızı merak ediyor.”

Askerlik sonrasında insanların hayata bakış açılarında genelde biraz değişiklik olur. Sizde nasıl oldu?
Doğan: Biz çok geç gittik askere. Bu yüzden de bize aşırı bir etkide bulunmadı. Bir sürü anıyla dolduk sadece. Türkiye gerçeklerini öğrendik.
İlke: Belli bir yaştan sonra askere gittiğiniz zaman karakterinizi tümüyle değiştirecek bir şey yaşamıyorsunuz.
"SÜREKLİ SOYUT KONUŞMAK BİR İŞE YARAMIYOR."
Askerlik mevzusu açılmışken 'Vicdani Redd' adlı şarkıyı da soralım...
Doğan: 'Vicdani Redd' doğrudan askerlikle ilgili bir kodlama değil bizim kafamızda. Hepimiz bir şekilde üniformalar giyerek yaşıyoruz; banka sektörü de aynı şekilde, medya sektörü de aynı şekilde... Bugün Türkiye'ye baktığınız vakit hep bir tarafa ait olmak durumunda insanlar. Biz bu durumu bütünüyle reddeden bir bakış açısını anlatmak istedik. Ama tabii ki kullandığımız o trampetlerle ayak sesleri doğrudan askerliği anımsatıyor. Bu sesler metaforu en iyi şekilde vereceğimiz malzemeydi. Ama diğer taraftan da tabii keşke Türkiye'de profesyonel askerlik olsa. Askerliğin mecburi bir şey olması hem iyi hem kötü. Örneğin master ve doktora yapan insanların sayısı her geçen gün artıyor. (gülüşmeler)
'Özgürlük Sırtından Vurulmuş' diye bir şarkınız var. O şarkının başlığını blog'unuzda gördük ve altında bir Hrant Dink fotoğrafı var. Onunla ilgili konuşalım biraz.
Güneş: "21" karakteri bizimle dil kazandı biraz, bir şeyler anlatmaya başladı, onu böyle hayatımıza soktuk. Şarkıları yazarken genelde şöyle bir sorun yaşanıyor: Ona bir zaman yüklememek gerekiyor. Çünkü bunu 100 yıl sonra da dinleyebilirsiniz. Bu yüzden ona spesifik bir zaman yüklememek gerekiyor. Bu geçmişte başkası olmuştur, bugün Hrant Dink'tir, gelecekte de başkası olacaktır. Bu ülkenin bazı dertleri var, bu dünyanın bazı dertleri var. Bu ülkede özgürlük sorunu çeken bir tarafımız var bizim. Bu insanlar bir şekilde bir özgürlük derdi yaşıyorlar.
O yüzden de sizi kutlamak istiyoruz, gerçek mevzulardan da bahsettiğiniz için...
Doğan: Evet, sürekli soyut konuşmak bir işe yaramıyor.
Güneş: Bize tebrik de geliyor, tepki de geliyor maalesef, onu da söyleyelim. O metinde sadece Hrant Dink yok, başka isimler de var. Mesela "Uğur Mumcu'yla Hrant Dink aynı metin içersinde olur mu?" diyenler de oldu. Buradaki temel problem aslında insanların bilgisizliğiyle alakalı. O bilgisizlik de doğrudan onların nasıl bilgilendirildiğiyle alakalı. Ortada bir cinayet varsa bunun bizim için isim farkı yoktur!
Röportaj: Sadi Tirak & Burak Ünveren


ALINTI BLUE JEAN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

REDD-- HAYAT GİBİ...

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Acemi-Forum Müzik&Genel Konular :: Müzik Haberleri -
Powered by phpBB © Acemi Forum
Copyright © 2007 By [-İDLE-] & adegerli33